Medicabil logo

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?

  • Ana Sayfa
  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir? başlıklı makalemizde konuya dair detayları inceleyeceğiz. Travma sonrası stres bozukluğu, travmatik bir olaydan sonra gelişebilen yaygın bir ruh sağlığı durumudur. Flashbackler (geçmişte yaşanan, kişilerin bastırdıkları korku-yas gibi travmatik olayların ani bir şekilde tekrar zihinde canlanması), anksiyete, olumsuz düşünce ve inançlar, aşırı tetikte olma ve daha fazlası gibi semptomları içerir. Travma sonrası stres bozukluğunun ana tedavisi psikoterapidir (konuşma terapisi).

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?

Travma sonrası stres bozukluğu, bazı kişilerin travmatik bir olay yaşadıktan veya böyle bir olaya tanık olduktan sonra geliştirdikleri bir akıl sağlığı durumudur. Travmatik olay hayati tehlike yaratabilir veya fiziksel, duygusal veya ruhsal sağlık için önemli bir tehdit oluşturabilir. Travma sonrası stres bozukluğu her yaştan insanı etkiler.

Travma sonrası stres bozukluğuna sahip kişiler, olaydan uzun süre sonra da devam eden, deneyimle ilgili yoğun ve müdahaleci düşünce ve duygulara sahiptir. Travma sonrası stres bozukluğu aşağıdaki gibi stres tepkilerini içerir:

  • Anksiyete, depresif ruh hali veya suçluluk ya da utanç duyguları.
  • Flashbackler veya kabuslar görme.
  • Travmatik olayla ilgili durumlardan, yerlerden ve faaliyetlerden kaçınma.

Bu belirtiler sıkıntıya neden olur ve günlük işlevleri engeller.

Travmatik Olay Nedir?

Travma veya travmatik bir olay, varlığı veya güvenlik hissini ciddi şekilde tehdit eden herhangi bir şeydir. Travmanın tek bir olay olması gerekmez (araba kazası gibi), bir savaşta yer almak veya sık sık istismara uğramak gibi uzun süreli travmalar da olabilir. Travmanın doğrudan o kişinin başına gelmesi gerekmez, travmatik bir olaya tanık olunmuş da olunabilir. Kişi, sevdiği birinin başına travmatik bir olay geldiğini öğrendikten sonra da travma sonrası stres bozukluğu geliştirebilir.

Travmatik olaylara örnek olarak şunlar verilebilir (ancak bunlarla sınırlı değildir):

  • Araba kazası gibi ciddi kazalar.
  • Ağır yaralanma veya ani hastalık.
  • Savaş ve askeri çatışmalar.
  • Kasırga, deprem, yangın veya sel gibi doğal afetler.
  • Fiziki istismar.
  • Sözlü taciz.
  • Cinsel saldırı veya istismar.
  • Zorbalık.
  • Sevilen birinin ani ölümü.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Türleri Nelerdir?

İki durum travma sonrası stres bozukluğu ile yakından ilişkilidir:

  • Akut stres bozukluğu: Bu, travmatik bir olay yaşadıktan sonraki ilk ay içinde ortaya çıkabilen kısa süreli bir ruh sağlığı durumudur. Dört haftadan uzun süren semptomlar travma sonrası stres bozukluğu kriterlerini karşılayabilir.
  • Kompleks travma sonrası stres bozukluğu: Bu, kronik (uzun süreli) travma yaşanırsa gelişebilecek bir ruh sağlığı durumudur. Kronik travma örnekleri arasında uzun süreli çocuk fiziksel veya cinsel istismarı, uzun süreli aile içi şiddet ve savaş yer alır. Kompleks travma sonrası stres bozukluğuna sahip kişilerde tipik olarak travma sonrası stres bozukluğu semptomlarının yanı sıra duygu düzenleme, benlik duygusu ve ilişkilerle ilgili kapsamlı sorunlar görülür.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Ne Kadar Yaygındır?

Travma sonrası stres bozukluğu yaygındır. Travma yaşamış kişilerin %5 ila %10'unda gelişir. Kadınlarda travma sonrası stres bozukluğu görülme olasılığı erkeklere göre iki kat daha fazladır.

Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?

Travma sonrası stres bozukluğu tanısı almak için belirtilerin bir aydan uzun sürmesi ve günlük işlevlerde önemli sıkıntı veya sorunlara neden olması gerekir.

Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri dört kategoriye ayrılır:

İntrüzyon

  • Tekrarlanan, istemsiz anılar gibi rahatsız edici düşünceler.
  • Kabuslar.
  • Travmatik olayın çok canlı olabilen ve gerçekmiş gibi hissettiren geriye dönüşleri.

Kaçınma

  • İnsanlar, yerler, aktiviteler, nesneler ve durumlar gibi travmatik olayı hatırlatan şeylerden kaçınma.
  • Travmatik olayı hatırlamaktan veya düşünmekten kaçınmak.
  • Ne olduğu veya bu konuda nasıl hissedildiği hakkında konuşmaktan kaçınmak.

Düşünce ve Ruh Halinde Değişiklikler

  • Devam eden korku, dehşet, öfke, suçluluk veya utanç.
  • Travmatik olayın önemli yönlerine ilişkin hafıza kaybı.
  • Kendisi veya başkaları hakkında süregelen olumsuz ve çarpıtılmış düşünce ve duygular.
  • Kendini veya başkalarını yanlış bir şekilde suçlamaya yol açan olayın nedeni veya etkileri hakkında çarpıtılmış düşünceler.
  • Başkalarından kopuk hissetmek.
  • Bir zamanlar yapılan aktivitelerden artık zevk almama.
  • Olumlu duygular yaşayamamak.

Uyarılma ve Tepkisellikte Değişiklikler

  • Sinirlilik ve öfke patlamaları.
  • Pervasız veya kendine zarar verici davranışlar.
  • Çevreye karşı aşırı dikkatli olmak (hipervijilans).
  • Kolayca irkilme.
  • Konsantrasyon veya uyku sorunları.

Çocuklarda Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Travma sonrası stres bozukluğu olan çocuklar nasıl hissettiklerini ifade etmekte güçlük çekebilir veya ebeveynlerinin bilmediği bir travma yaşamış olabilirler. Huzursuz, kıpır kıpır görünebilir veya dikkatlerini toplamakta ve düzenli kalmakta güçlük çekebilirler. Bu belirtiler dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu belirtileriyle karıştırılabilir. Bu nedenle çocuğu travma sonrası stres bozukluğu teşhisi konusunda deneyimli bir uzmana (çocuk psikoloğu gibi) götürmek önemlidir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Komplikasyonları Nelerdir?

Aşağıdaki durumlar travma sonrası stres bozukluğu olan kişilerde yaygındır ve travma sonrası stres bozukluğu semptomlarını daha da kötüleştirebilir:

  • Duygudurum bozuklukları.
  • Anksiyete bozuklukları.
  • Demans dahil olmak üzere nörolojik durumlar.
  • Alkol kullanım bozukluğu da dahil olmak üzere madde kullanım bozukluğu.
  • Travma sonrası stres bozukluğu olan kişilerde intihar düşüncesi ve girişimi riski de artmaktadır.

Travma Sonrası Stres Bozukluğuna Ne Sebep Olur?

İnsanların yaklaşık %61 ila %80'i hayatlarının bir noktasında travmatik bir olay yaşamaktadır. Bu nüfusun yaklaşık %5 ila %10'unda travma sonrası stres bozukluğu gelişir. İnsanların travmaya neden farklı tepkiler verdiği açık değildir ancak çalışmalar, travma sonrası stres bozukluğuna sahip kişilerin belirli nörotransmitter (sinir ileticisi) ve hormon seviyelerinin anormal olduğunu göstermektedir. Ayrıca beyin değişiklikleri de yaşarlar.

Nörotransmitter ve Hormon Değişiklikleri

Araştırmalar, travma sonrası stres bozukluğu olan kişilerin devam eden strese rağmen kortizol ("stres hormonu") seviyelerinin normal veya düşük olduğunu ve kortikotropin salgılatıcı faktör (CRF) seviyelerinin yüksek olduğunu göstermektedir. CRF, norepinefrin salınımını tetikleyerek sempatik sinir sistemi tepkisinin artmasına neden olur.

Bu "savaş ya da kaç" tepkisi, aşağıdakilerin artmasına neden olur:

  • Kalp atış hızı.
  • Kan basıncı.
  • Farkındalık ve irkilme tepkisi.

Buna ek olarak, bazı çalışmalar aşağıdakiler de dahil olmak üzere diğer nörotransmitter sistemlerinin işleyişinin değiştiğini göstermektedir:

  • Gama-aminobütirik asit (GABA).
  • Glutamat.
  • Seratonin.

Beyin Değişiklikleri

Travma sonrası stres bozukluğu, beynin işleyişinde ve anatomisinde meydana gelen değişikliklerle ilişkilidir:

  • Hipokampüsün (beynin motivasyon, duygu, öğrenme ve hafızayı düzenleyen bölümü) boyutu azalır.
  • Amigdala (beynin duyguları ve korku tepkilerini işleyen bölümü) travma sonrası stres bozukluğu olan kişilerde aşırı tepkiseldir.
  • Amigdalanın duygusal tepkiselliğini kısmen kontrol eden medial prefrontal korteks, travma sonrası stres bozukluğu olan kişilerde daha küçük ve daha az duyarlı görünmektedir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu İçin Risk Faktörleri Nelerdir?

Travmatik bir olaydan sonra kimin travma sonrası stres bozukluğu geliştireceğini tahmin etmenin bir yolu yoktur ancak travma sonrası stres bozukluğu, aşağıdakileri yaşamış kişilerde daha yaygındır:

  • Belirli travma türleri, özellikle askeri çatışma veya cinsel saldırı.
  • Çocukluk döneminde travma.
  • Bir olay sırasında yaralanma.
  • Bir olay anında dehşet, çaresizlik veya aşırı korku hissetme.
  • Travmatik bir olaydan sonra sosyal destek eksikliği.
  • Uzun süreli veya tekrarlanan travma.
  • Ruh sağlığı sorunları ve/veya madde kullanımı.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nasıl Teşhis Edilir?

Travma sonrası stres bozukluğunu teşhis etmek için bir test yoktur.

Bunun yerine bir uzman, kişiye kendisi hakkında sorular sorduktan sonra tanı koyar:

  • Belirtiler.
  • Tıbbi geçmiş.
  • Akıl sağlığı geçmişi.
  • Travmaya maruz kalma.

Travma hakkında konuşmak zor olabilir. Destek olması ve kişiye belirtiler ve davranış değişiklikleri hakkında ayrıntılı bilgi vermeye yardımcı olması için randevuya yanında biriyle gelmek iyi bir fikir olabilir.Doktorlar, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı'ndaki (DSM-5) travma sonrası stres bozukluğu için tanı kriterlerini kullanmaktadır. En son sürüm DSM-5-TR'dir ("TR" "metin revizyonu" anlamına gelir).

Travma sonrası stres bozukluğu tanısı almak için aşağıdaki semptomları en az bir ay boyunca yaşamış olmak gerekir:

  • En az bir ihlal ( intrüzyon) belirtisi.
  • En az bir kaçınma belirtisi.
  • En az iki düşünce ve ruh hali belirtisi.
  • En az iki uyarılma ve tepkisellik belirtisi.

Doktor ayrıca fiziki bir muayene yapabilir ve kişinin semptomlarının bazılarına herhangi bir fiziksel durumun neden olup olmadığını görmek için belirli testler (kan testleri gibi) isteyebilir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?

Psikoterapi (konuşma terapisi), özellikle bilişsel davranışçı terapi formları olmak üzere travma sonrası stres bozukluğu için ana tedavidir. Bu terapi, psikolog veya psikiyatrist gibi eğitimli, lisanslı bir ruh sağlığı uzmanı ile gerçekleştirilir. Bu kişiler, hastaya ve/veya sevdiklerine destek, eğitim ve rehberlik sağlayarak daha iyi işlev görmeye ve refahı artırmaya yardımcı olabilirler.

Travma sonrası stres bozukluğu için bilişsel davranışçı terapinin spesifik formları şunları içerir:

  • Bilişsel işleme terapisi: Bu terapi özellikle travma sonrası stres bozukluğu tedavi etmek için tasarlanmıştır. Travmadan kaynaklanan acı verici olumsuz duyguları (utanç ve suçluluk gibi) ve inançları değiştirmeye odaklanır. Ayrıca sıkıntı verici anılar ve duygularla yüzleşmeye yardımcı olur.
  • Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme terapisi (EMDR): Bu yöntem, travmatik anıları işlerken gözleri belirli bir şekilde hareket ettirmeyi içerir. EMDR'nin amacı, travma veya diğer sıkıntılı yaşam deneyimlerinden iyileşmeye yardımcı olmaktır. Diğer terapi yöntemleriyle karşılaştırıldığında EMDR nispeten yenidir ancak düzinelerce klinik çalışma, bu tekniğin etkili olduğunu ve bir kişiye diğer birçok yöntemden daha hızlı yardımcı olabileceğini göstermektedir.
  • Grup terapisi: Bu terapi türü, benzer travmatik olaylardan kurtulanların deneyimlerini ve duygularını rahat ve yargılayıcı olmayan bir ortamda paylaşmalarını teşvik eder. Travma sonrası stres bozukluğunun zorlukları tüm aileyi etkileyebileceğinden aile terapisi de yardımcı olabilir.
  • Uzun süreli maruz bırakma terapisi: Bu terapi, travmanın tekrarlanan, ayrıntılı bir şekilde hayal edilmesini veya belirti tetikleyicilerine güvenli, kontrollü bir şekilde aşamalı olarak maruz kalmayı kullanır. Bu, korkuyla yüzleşmeye ve onu kontrol altına almayı ve başa çıkmayı öğrenmeye yardımcı olur.
  • Travma odaklı bilişsel davranışçı terapi: Bu terapi, vücudun travma ve strese nasıl tepki verdiğini öğrenmeyi içerir. Kişi ayrıca sorunlu düşünce kalıplarını belirleyip yeniden çerçevelendirecek ve semptom yönetimi becerilerini öğrenecektir. Bu yöntem maruz bırakma terapisini de içerir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu İçin İlaç Tedavisi

Şu anda travma sonrası stres bozukluğunu tedavi etmek için ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanmış herhangi bir ilaç bulunmamaktadır. Bununla birlikte doktorlar, belirli travma sonrası stres bozukluğu semptomlarına yardımcı olmak için bazı ilaçlar reçete edebilir. Bunlar örneğin:

  • Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) veya serotonin ve norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI'lar) gibi antidepresanlar.
  • Anti-anksiyete ilaçları.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Önlenebilir mi?

Travmatik bir olayı önlemek her zaman mümkün olmayabilir. Ancak bazı çalışmalar, belirli adımların bunu takiben ortaya çıkabilecek travma sonrası stres bozukluğunu önlemeye yardımcı olabileceğini göstermektedir. Bunlar "koruyucu faktörler" olarak adlandırılır ve şunları içerir:

  • Olaydan sonra arkadaşlar ve aile gibi diğer kişilerden destek aramak. Bu, bir güvenlik duygusu oluşturmaya yardımcı olur.
  • Travmatik bir olaydan sonra bir destek grubuna katılmak.
  • Tehlike karşısında eylemler hakkında olumlu hissetmeyi öğrenmek.
  • Travmatik olaydan sonra sağlıklı bir başa çıkma stratejisine sahip olmak.
  • Korku hissetmeye rağmen etkili bir şekilde hareket edebilmek ve tepki verebilmek.
  • Diğer insanlara yardım etmek, özellikle de doğal afet gibi birçok insanı etkileyen travmatik bir olaysa.

Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Seyri Nasıldır?

Travma sonrası stres bozukluğunun seyri kişiden kişiye değişebilir ancak tedavi genellikle yardımcı olur. Tedavi ile insanların yaklaşık %30'u sonunda bu durumdan kurtulmaktadır. İnsanların yaklaşık %40'ı tedavi ile daha iyi hale gelir ancak hafif ila orta dereceli semptomlar devam edebilir. Bazı kişilerde travma sonrası stres bozukluğunu semptomları, sevilen kişilerin desteğiyle ve profesyonel tedavi olmaksızın zamanla kaybolur.

Ne Zaman Bir Doktor ile İletişime Geçilmelidir?

Travmatik bir olayın ardından ruh sağlığı uzmanını düzenli olarak görmek önemlidir. Belirtiler kötüleşirse doktor ile vakit kaybetmeden iletişime geçilmelidir.

Ne Zaman Acil Servise Başvurulmalıdır?

İntihar veya kendine zarar verme düşünceleri yaşayanlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aramalı ya da en yakın acil servise başvurmalıdır. Travmatik bir olayın ardından profesyonel yardım almak çok zor olabilir. Travma sonrası stres bozukluğunun tedavi edilebilir olduğu ve tedavinin kişinin zamanla kendini daha iyi hissetmesine yardımcı olabileceği bilinmelidir. Bir sağlık uzmanıyla terapi seçenekleri hakkında konuşulmalı ve bu uzmanların hastalara yardım etmek ve destek olmak için hazır olduklarını unutulmamalıdır.