Osteoporoz Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir? başlıklı makalemizde konuya dair detayları inceleyeceğiz. Osteoporoz, kemikleri sessizce zayıflatan bir hastalıktır ve bu da kemik kırığı yaşama olasılığını artırır. Tedaviler ve egzersizle kemik yoğunluğu kaybı önlenebilir. Kişi 65 yaşın üzerindeyse veya ailesinde osteoporoz öyküsü varsa, kemik yoğunluğu testi hakkında bir doktordan bilgi alınmalıdır.
Osteoporoz, kemikleri zayıflatan bir hastalıktır. Kemikleri normalden daha ince ve daha az yoğun hale getirir. Osteoporozu olan kişilerin kemik kırıkları yaşama olasılığı çok daha yüksektir.
Kemikler genellikle kişinin ağırlığını destekleyecek ve çoğu darbeyi emecek kadar yoğun ve güçlüdür. Yaş ilerledikçe, kemikler doğal olarak yoğunluklarının bir kısmını ve kendilerini yeniden oluşturma (yeniden şekillendirme) yeteneklerini kaybeder. Kişide osteoporoz varsa, kemikleri olması gerekenden çok daha kırılgan ve zayıftır.
Çoğu kişi, osteoporozu bir kemiği kırmasına neden olana kadar bu durumu fark etmez. Osteoporoz, herhangi bir kemiğin kırılma olasılığını artırabilir ancak en sık etkilenen kemikler şunlardır:
Doktor ne kadar erken osteoporoz teşhisi koyarsa, kemik kırığı yaşama olasılığı o kadar azalır. Özellikle kişi 65 yaşın üzerindeyse, 50 yaşından sonra kemik kırığı yaşadıysa veya biyolojik ailesinde osteoporoz varsa, kemik yoğunluğunun kontrol edilmesi hakkında doktorundan bilgi almalıdır.
ABD’de 50 milyondan fazla kişi osteoporozla yaşamaktadır.
Osteoporoz, 50 yaşın üzerindeki kişilerde yaygındır. Uzmanlar, 50 yaşın üzerindeki kadınların yarısının ve erkeklerin dörtte birinin osteoporoza sahip olduğunu tahmin etmektedir.
Çalışmalar, osteoporozu olmayan 50 yaşın üzerindeki yetişkinlerin üçte birinde bir dereceye kadar azalmış kemik yoğunluğu (osteopeni) olduğunu bulmuştur. Osteopenisi olan kişilerde osteoporozun erken belirtileri bulunur. Osteopeni tedavi edilmezse osteoporoza dönüşebilir.
Osteoporoz, diğer birçok sağlık durumunun yaptığı gibi belirtilere sebep olmaz. Bu nedenle doktorlar bazen buna “sessiz hastalık” der.
Osteoporoz olabileceğini işaret eden bir şey hissedilmez veya fark edilmez. Baş ağrısı, ateş veya mide ağrısı gibi vücutta bir şeyin yanlış olduğunu bildiren belirtiler olmaz.
En yaygın “belirti”, özellikle küçük bir düşme veya genellikle zarar vermeyecek küçük bir kaza sonrası aniden bir kemiğin kırılmasıdır.
Osteoporoz doğrudan belirtiye neden olmasa da kemiklerin güç veya yoğunluk kaybettiğini gösterebilecek bazı vücut değişiklikleri fark edilebilir. Osteoporozun uyarı işaretleri şunlar olabilir:
Kendi fiziksel görünümündeki değişiklikleri fark etmek zor olabilir. Kişinin yakınlarından biri, vücutta, özellikle de boy veya duruştaki değişiklikleri daha kolay fark edebilir. Bazen insanlar, yaşlanan kişilerin “küçülmesi” hakkında şaka yapar ancak bu, kemik yoğunluğu testi için doktora başvurulması gerektiğinin bir işareti olabilir.
Osteoporoz, yaş ilerledikçe ve kemiklerin kendilerini yeniden oluşturma ve şekillendirme yeteneğini kaybetmesiyle oluşur.
Kemikler, vücudun diğer kısımları gibi canlı dokulardır. Görünmeseler de yaşam boyunca sürekli olarak kendi hücrelerini ve dokularını yenilerler. Yaklaşık 30 yaşına kadar, vücut kaybedilenden daha fazla kemik üretir. 35 yaşından sonra, kemik yıkımı vücudun yerine koyabileceğinden daha hızlı olur ve bu da kemik kütlesinin kademeli kaybına neden olur.
Osteoporoz varsa, kemik kütlesi daha yüksek bir oranda kaybedilir. Menopoz sonrası kişilerde kemik kütlesi kaybı daha da hızlıdır.
Herkes osteoporoz geliştirebilir. Bazı gruplar daha fazla risk altındadır. Bunlar:
Bazı sağlık durumları osteoporoz gelişme olasılığını artırabilir. Bunlar:
Bazı ilaçlar veya cerrahi prosedürler osteoporoz riskini artırabilir. Bunlar:
Diyet ve egzersiz rutininin bazı yönleri osteoporoz gelişme olasılığını artırabilir. Bunlar:
Doktor, osteoporozu kemik yoğunluğu testi ile teşhis edecektir. Kemik yoğunluğu testi, kemiklerin gücünü ölçen bir görüntüleme testidir. Kemiklerdeki kalsiyum ve diğer minerallerin miktarını ölçmek için röntgen kullanılır.
Doktorlar bazen kemik yoğunluğu testlerine DEXA taramaları, DXA taramaları veya kemik yoğunluğu taramaları olarak atıfta bulunur. Bunların hepsi aynı testi ifade eden farklı isimlerdir.
Kemik yoğunluğu testi, kemiklerin yoğunluğunu ve mineral içeriğini ölçmek için düşük seviyeli röntgen kullanır. Bu, tipik bir röntgene benzer. Bu bir ayakta tedavi prosedürüdür, yani hastanede kalmak gerekmez. Test bittiğinde eve gidilebilir. Bu testte iğne veya enjeksiyon yoktur.
Kemik yoğunluğundaki değişiklikleri kontrol etmek, osteoporozun kemik kırığına neden olmadan önce yakalanmasının en iyi yoludur. Ailede osteoporoz öyküsü varsa, kişi 50 yaşın üzerindeyse veya osteopenisi varsa doktor, düzenli kemik yoğunluğu testleri önerebilir.
Doktor, kemik kaybını yavaşlatan ve mevcut kemik dokusunu güçlendiren bir tedavi kombinasyonu önerecektir. Osteoporoz tedavisinin en önemli kısmı kemik kırıklarını önlemektir.
En yaygın osteoporoz tedavileri şunlardır:
Osteoporoz, genellikle ömür boyu yönetilmesi gereken bir durumdur. Doktorla düzenli randevular ve kemik yoğunluğu testleri gerekecektir. Doktor, kemik yoğunluğundaki herhangi bir değişikliği izleyecek ve ihtiyaç duyulduğunda gerekli tedavileri ayarlayacaktır.
Egzersiz yapmak ve beslenme düzeninde yeterli kalsiyum ve D vitamini alındığından emin olmak, genellikle osteoporozu önlemek için gereken tek şeydir. Doktor, kişi ve kemik sağlığı için en iyi tedavi kombinasyonunu bulmaya yardımcı olacaktır.
Yaralanma riskini azaltmak için şu genel güvenlik ipuçları takip edilmelidir:
Kişiye sağlıklı bir diyet ve egzersiz planı takip etmek, kemik sağlığını (ve genel sağlığı) korumaya yardımcı olacaktır. Düzenli kontroller için doktora başvurulmalıdır. Doktor, kemikleri etkileyen herhangi bir sorun veya belirtiyi mümkün olan en kısa sürede yakalamaya yardımcı olacaktır.
Kişi 65 yaşın üzerindeyse veya ailesinde osteoporoz öyküsü varsa, doktor ile kemik yoğunluğu testi hakkında konuşulmalıdır.
Vücutta osteoporozun uyarı işaretleri olabilecek herhangi bir değişiklik fark edilirse doktora başvurulmalıdır. Kemik ağrısı veya hareket etme zorluğu gibi diğer belirtiler yaşanıyorsa bunlar doktora söylenmelidir.
Kemik kırığı olduğundan şüpheleniliyorsa veya şu belirtilerden herhangi biri yaşanıyorsa acil servise gidilmelidir:
Doktora aşağıdaki soruları sormak faydalı olacaktır:
Osteoporozun kendisi ölümcül değildir ve yaşam süresini (ne kadar yaşanacağını) değiştirmez. Ancak kemik kırığı yaşama olasılığını (ve daha ciddi kırıklar ile ilgili riskleri veya kırık komplikasyonları riskini) artırabilir. Bazı çalışmalar, 65 yaşın üzerindeki yetişkinlerde kalça kırıklarının hareket kabiliyetini azalttığını ve daha erken ölüme yol açtığını bulmuştur.
Düşme veya kemik kırığı riskinden endişe ediliyorsa doktorla konuşulmalıdır. Doktor, güvenli ve sağlıklı kalmaya yardımcı olacaktır.
Osteoporoz, kemikleri olması gerekenden daha ince ve zayıf hale getirir. Kemik kırığı yaşama olasılığını artırdığı için tehlikeli olabilir. Birçok kişi, osteoporoz bir kemiğinin kırılmasına neden olana kadar bu durumu fark etmez.
Kemik kırıklarını önlemenin en iyi yolu, osteoporozun zarar vermeden önce yakalanmasıdır. Düzenli kontroller için doktora başvurulmalıdır. Kemik yoğunluğunun ne zaman test edilmesi ve kemik sağlığını izlemek için takip testlerinin ne sıklıkta yapılması gerektiği konusu doktorla konuşulmalıdır.
Gebe Okulu Nedir?
Vertebroplasti Nedir? Hangi Durumları Tedavi Eder? Yan Etkileri Nelerdir?
Lisfranc Yaralanması Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Açık Redüksiyon ve İç Sabitleme (ORIF) Nedir? Kimlere Uygulanır? Faydaları Nelerdir?
Bilek Ağrısı Neden Olur? Nasıl Tedavi Edilir?
Osteoporoz Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Bacak Kırıkları Neden Olur? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Bilek Kırıkları Neden Olur? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Subungual Hematom Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Medial Tibial Stres Sendromu Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?