Medicabil logo

Melatonin Nedir? Eksiliği Nelere Yol Açar? Melatonin Takviyeleri Faydalı mıdır?

  • Ana Sayfa
  • Melatonin Nedir? Eksiliği Nelere Yol Açar? Melatonin Takviyeleri Faydalı mıdır?

Melatonin Nedir? Eksiliği Nelere Yol Açar? Melatonin Takviyeleri Faydalı mıdır? başlıklı makalemizde konuya dair detayları inceleyeceğiz. Melatonin, esas olarak beyindeki epifiz bezi tarafından üretilen doğal bir hormondur. Uyku-uyanıklık döngüsünü ve sirkadiyen ritmi yönetmede rol oynar. Melatoninin insan vücudu üzerindeki tüm etkileri hakkında bilim insanlarının hala öğreneceği çok şey var gibi görünmektedir.

Melatonin Nedir?

Melatonin, esas olarak beyindeki küçük bir bez olan epifiz bezi tarafından üretilen doğal bir hormondur. Epifiz bezi endokrin sisteminin bir parçasıdır.

Melatoninin insanlardaki tam etkisi açık değildir ancak çoğu araştırma vücudun farklı bölgelerindeki sirkadiyen ritimleri senkronize etmeye yardımcı olduğunu göstermektedir. Sirkadiyen ritimler, 24 saatlik bir döngüyü takip eden fiziksel, zihinsel ve davranışsal değişikliklerdir. Bu sirkadiyen ritimlerin en önemlisi ve en iyi bilineni uyku-uyanıklık döngüsüdür. Bu doğal süreçler öncelikle aydınlık ve karanlığa tepki verir. Epifiz bezi gece boyunca en yüksek düzeyde melatonin salgılarken, gündüzleri minimum düzeyde salgılar.

Melatonin ayrıca bir laboratuvarda sentetik olarak üretilebilir ve bir besin takviyesi olarak pazarlanabilir. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) takviyeleri düzenlememektedir. Bu nedenle de sentetik melatonin herhangi bir amaç veya koşul için resmi olarak FDA onaylı değildir. Melatonin takviyesi almadan önce bir doktorla konuşmak önemlidir.

Melatonin Vücudu Nasıl Etkiler?

Araştırmacıların ve bilim insanlarının melatonin ve insan vücudu üzerindeki tüm etkileri hakkında hala öğrenecekleri çok şey var gibi görünmektedir. Melatoninin vücudu etkilemesinin ana yolu, vücudun sirkadiyen ritminde ve uyku-uyanıklık döngüsünde rol oynamasıdır.

Melatoninin Uyku Üzerindeki Etkisi Nedir?

Epifiz bezi karanlıkta en yüksek düzeyde melatonin salgılar ve ışığa maruz kalındığında melatonin üretimini azaltır. Başka bir deyişle, gündüz saatlerinde kanda düşük seviyelerde melatonin bulunurken, gece saatlerinde en yüksek seviyelerde melatonin bulunur. Gece ne kadar uzun olursa epifiz bezi de o kadar uzun süre melatonin salgılar.

Bu nedenle melatonin genellikle “uyku hormonu” olarak adlandırılır. Melatonin uyumak için gerekli olmasa da vücuttaki melatonin seviyeleri en yüksek seviyede olduğunda daha iyi uyunur. Bununla birlikte, vücudun uyku yeteneğine ve alınan uykunun kalitesine katkıda bulunan başka faktörler de vardır.

Epifiz bezi, gözlerdeki retinalardan günlük aydınlık-karanlık (gündüz-gece) döngüsü hakkında bilgi alıp buna göre melatonin salgıladığından, ışığı algılayamayan görme engelli kişilerde genellikle düzensiz senkronize melatonin döngüleri görülür ve bu da sirkadiyen ritim bozukluklarına yol açar.

Doğal Melatoninin Diğer Etkileri Nelerdir?

Melatonin biyolojik olarak kadınlık hormonları ile de etkileşim halindedir. Araştırmalar melatoninin adet döngülerinin düzenlenmesine yardımcı olduğunu göstermiştir.

Melatonin, nöronların ilerleyici işlev kaybı olan nörodejenerasyona karşı da koruma sağlayabilir. Nörodejenerasyon, Alzheimer hastalığı ve Parkinson hastalığı gibi durumlarda mevcuttur.

Araştırmacılar epifiz bezi ameliyatla alınan (pinealektomi) kişilerde yaşlanma sürecinin hızlandığını tespit etmişlerdir. Bu nedenle, bazı bilim insanları doğal melatoninin yaşlanma karşıtı özelliklere sahip olabileceğini düşünmektedir.

Melatonin Seviyelerini Hangi Test Ölçer?

Uzmanlar melatonin seviyesini kan testi, idrar testi veya tükürük testi ile kontrol edebilir ancak bunlar yaygın olarak kullanılan testler değildir.

Normal Melatonin Seviyeleri Nelerdir?

Melatonin seviyeleri yaşa ve cinsiyete göre büyük ölçüde değişir. Yeni doğan bebekler kendi melatoninlerini üretmezler. Melatonini doğumdan önce plasentadan alırlar ya da doğumdan sonra anne sütü yoluyla alabilirler. İki ila üç aylık olduklarında bir melatonin döngüsü ortaya çıkar.

Melatonin seviyeleri daha sonra çocuk büyüdükçe artmaya devam eder ve ergenlikten hemen önce en yüksek seviyelere ulaşır. Ergenlik çağına girdikten sonra, melatonin seviyelerinde onlu yaşların sonlarında dengelenene kadar sürekli bir düşüş olur. Ergenlikten sonraki tüm yaşlarda, melatonin seviyeleri kadınlarda erkeklere göre daha yüksektir.

Melatonin seviyeleri daha sonra 40 yaşına kadar sabit kalır ve yaşlanma devam ettikçe düşmeye başlar. Yaşı 90'ın üzerinde olan kişilerde melatonin seviyeleri genç yetişkin seviyelerinin %20'sinden daha azdır.

Yaşa bağlı melatonin üretimindeki düşüşe, çok yaygın olan epifiz bezinin kireçlenmesi ve katarakt gibi göz rahatsızlıkları nedeniyle ışığı algılamada yaşanan sorunlar gibi farklı faktörler neden olur.

Melatonin seviyesini ölçen bir test yaptırılırsa doktor, seviyenin yaşa ve cinsiyete göre normal aralıklarda olup olmadığını kişiye bildirecektir.

Hangi Durumlar Melatonin Sorunlarıyla İlişkilidir?

Melatonin sorunlarını içeren iki ana durum hipomelatoninemi (normalden düşük melatonin seviyeleri) ve hipermelatoninemidir (normalden yüksek melatonin seviyeleri). Çeşitli faktörler bu durumların her birine neden olur ve diğer sağlık durumlarıyla ilişkilidir.

Hipomelatoninemi

Hipomelatoninemi, yaş ve cinsiyet için beklenene kıyasla normalden daha düşük gece melatonin seviyelerine veya normalden daha düşük toplam melatonin üretim seviyelerine sahip olunduğunda ortaya çıkar.

Hipomelatoninemi, uyku zamanlamasındaki bozulmanın ortak özelliğini paylaşan bir grup uyku bozukluğu olan sirkadiyen ritim uyku bozukluklarında rol oynayabilir. Sirkadiyen ritim uyku bozuklukları şunları içerir:

  • Gecikmiş uyku fazı bozukluğu: Bu uyku bozukluğunda, normal uyku-uyanıklık döngüsü olarak kabul edilenden iki saat daha geç uyur ve uyanılır.
  • İleri uyku evresi bozukluğu: Bu uyku bozukluğunda, akşamın erken saatlerinde (akşam 6 ile akşam 9 arası) uykuya dalınır ve sabahın erken saatlerinde (sabah 2 ile sabah 5 arası) uyanılır.
  • Düzensiz uyku-uyanıklık ritmi: Bu uyku bozukluğunda tanımlanmamış bir uyku-uyanıklık döngüsü vardır. Bir 24 saatlik dönem boyunca birkaç şekerleme yapılabilir.
  • 24 saatlik olmayan uyku-uyanıklık sendromu: Bu uyku bozukluğunda, uyku ve uyanıklık süresi aynıdır ancak kişinin “iç saati” 24 saatten daha uzundur. Durum böyle olduğunda, gerçek uyku-uyanıklık döngüsü her gün değişir ve uyku zamanı her gün bir ila iki saat gecikmeli olarak ilerler.

Bu uyku bozuklukları uyku eksikliğine neden olabilir ve alınan uykunun kalitesini bozabilir. Bu durum da aşağıdaki sağlık koşullarının gelişmesine katkıda bulunabilir:

  • Yüksek kan basıncı (hipertansiyon).
  • İnsülin direnci.
  • Obezite.
  • Metabolik sendrom.
  • Meme kanseri ve prostat kanseri riskinde artış.
  • Tip 2 diyabet riskinde artış.

Hipomelatonineminin nedenleri birincil veya ikincil olabilir. Birincil nedenler, epifiz bezinin hasar görmesi veya epifiz bezi tümörü gibi epifiz bezini doğrudan etkileyen faktörlerdir.

Hipomelatonineminin ikincil nedenleri aşağıdakiler gibi çevresel faktörlerden ve/veya ilaçlardan kaynaklanır:

  • Vardiyalı çalışma.
  • Yaşlanma.
  • Alzheimer hastalığı ve Parkinson hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıklar.
  • Beta-blokerler.
  • Kalsiyum kanal blokerleri.
  • ACE inhibitörleri.

Hipermelatoninemi

Hipermelatoninemi; yaş ve cinsiyet için beklenenle karşılaştırıldığında, genellikle sabaha (gün ışığına) kadar uzayan normalden daha yüksek gece melatonin seviyelerine sahip olunduğunda ortaya çıkar.

Çoğu hipermelatoninemi vakası çok fazla takviye melatonin veya melatoninle ilişkili uyku ilaçları almaktan kaynaklanır. Doğal olarak ortaya çıkan hipermelatoninemi nadirdir. Bununla ilişkili tıbbi durumlar şunları içerir:

  • Hipogonadotropik hipogonadizm: Hipogonadizm, testislerin veya yumurtalıkların çok az cinsiyet hormonu ürettiği veya hiç üretmediği bir durumdur. Hipogonadotropik hipogonadizm, hipofiz bezi veya hipotalamusla ilgili bir sorundan kaynaklanan bir hipogonadizm şeklidir.
  • Anoreksiya nervoza: Anoreksiya, yoğun kilo alma korkusu nedeniyle kalori miktarını ve tüketilen yiyecek türlerini sınırlandırmayı içeren bir yeme bozukluğudur.
  • Polikistik over sendromu: Polikistik over sendromu, yumurtalıkların aşırı erkeklik hormonu üretmesinden kaynaklanan hormonal bir dengesizliktir.
  • Spontan hipotermi hiperhidroz: Bu, bir kişinin soğuk bir ortamda bulunmadan aniden ve bilinen bir neden olmadan düşük vücut ısısı (hipotermi) geliştirdiği ve aşırı terlediği (hiperhidroz) nadir bir durumdur.
  • Rabson-Mendenhall sendromu: Bu, diyabete yol açabilen yüksek kan şekerine (hiperglisemi) neden olan şiddetli insülin direnci ile karakterize nadir bir genetik durumdur. Rabson-Mendenhall sendromu epifiz bezinin büyümesine (hiperplazi) neden olabilir.

Hipermelatoninemi belirtileri şunları içerir:

  • Gün içinde uyku hali.
  • Düşük vücut ısısı.
  • Baş dönmesi.
  • Azalmış kas tonusu (hipotoni).

Takviye Olarak Melatonin Almak Gerekir mi?

Çalışmalar, takviye melatoninin belirli durumlarda uykuyu iyileştirebileceğini ancak herkes için uygun olmadığını ortaya koymuştur. Melatonin takviyelerini almadan önce bir doktorla konuşmak ve yan etkiler ve uygun dozajlarla ilgili konuların farkında olmak önemlidir. Buna ek olarak, FDA diyet takviyelerini düzenlemediği için markadan markaya potansiyel kalite farklılıkları olabileceğini bilmek gerekir. Araştırmalar, gerçek melatonin içeriğinin bir ürünün iddia ettiğinin altında olabileceği göstermektedir. Bu aynı zamanda, etikette iddia edilenin çok üzerinde olabileceği ve bunun yan etkilere yol açabileceği anlamına da gelir. Bir çalışma, 31 takviyede bulunan melatonin içeriğinin, reklamı yapılandan %83 daha az ile reklamı yapılandan %478 daha fazla arasında değiştiğini göstermiştir.

Yetişkinlerde yapılan çalışmalar takviye melatoninin, gecikmiş uyku-uyanıklık fazı bozukluğu ve 24 saatlik olmayan uyku-uyanıklık bozukluğu olarak adlandırılan bir duruma sahip kişiler için en yüksek potansiyel faydalara sahip olabileceğini bulmuştur.

Doğal melatonin uyku-uyanıklık döngüsünde bir rol oynasa da kafein ve/veya alkol kullanımı, bazı ilaçlar, anksiyete veya depresyon gibi ruh hali bozuklukları, yatağın ne kadar rahat olduğu ve gürültü kesintileri gibi çeşitli faktörler uyku kalitesine katkıda bulunur. Melatonin takviyelerinin uyku sorunlarını çözebilecek “sihirli bir hap” olmadığını bilmek önemlidir. Yine de bir doktor, melatonin takviyelerinin kişi için uygun olup olmadığının belirlenmesine yardımcı olabilir.

Melatonin Takviyeleri ve COVID-19 Arasında Bir İlişki Var mıdır?

COVID-19 için melatonin takviyelerinin kullanılmasını destekleyen iyi bir kanıt yoktur. Bunun yerine COVID-19 aşısı olmak, iyi bir maske takmak ve sosyal mesafeyi korumak gibi sağlıklı yaşam tarzı seçimleri tercih edilmeli ve etkinliği kanıtlanmış önleme yöntemleri uygulanmalıdır.

Hamileler ya da Emziren Kişiler Melatonin Takviyesi Alabilir mi?

Melatonin takviyeleri, hamile kalmaya çalışırken sık sık veya yüksek dozlarda alındığında insanlar için muhtemelen güvensizdir. Hamile kalmaya çalışırken melatoninin düşük dozlarda güvenli olup olmadığını bilmek için ise yeterli güvenilir bilgi yoktur.

Bilim insanları, hamilelik sırasında kullanıldığında melatoninin ne kadar güvenli olduğu hakkında yeterince bilgiye sahip değillerdir. Daha fazla araştırma yapılana kadar, hamileyken veya hamile kalmaya çalışırken melatonin takviyesi kullanmamak en iyisidir. Buna ek olarak, bilim insanları emzirirken melatonin takviyesi kullanmanın güvenliği hakkında da yeterli bilgiye sahip değildir. Bu sebeple emzirirken melatonin takviyesi kullanmamak en iyisidir.

Doğal melatonin, uyku-uyanıklık döngüsünü düzenlemek için önemli bir hormondur. Çeşitli faktörler ne kadar uzun ve ne kadar iyi uyunduğunu olumsuz etkileyebilirken, epifiz bezinin ürettiği melatonin miktarı da bunlardan biridir. Uyumakla ilgili sorun yaşayanlar mutlaka bir doktorla iletişime geçmelidir. Kaliteli uyku çok önemlidir ve sağlık için gereklidir.