Soğanın Sağlığa Faydaları Nelerdir? başlıklı makalemizde konuya dair detayları inceleyeceğiz. Soğan, lezzet veren aromasının ötesinde güçlü kemikler ve sağlıklı bir kalp gibi faydalar da sağlar. Gözleri yaşartabilir ve nefesi kokutabilir ancak soğan aynı zamanda yemeklere çok fazla lezzet katar. Bu kök sebzeyi ister çiğ ister pişmiş olarak tüketin, soğan yemenin sağlık açısından pek çok faydası vardır.
Soğan, sarımsak, pırasa ve frenk soğanı, kök sebzeler grubu olan Allium ailesinin bir parçasıdır. Özellikle organosülfür bileşikleri bakımından zengindirler. Bu kimyasallar soğana güçlü kokusunu ve tadını verir (ve insanları ağlatır). Ayrıca sağlık açısından da birçok faydaları vardır. İnsanlar soğanı yüzyıllardır tıbbi amaçlar için kullanmaktadır.
Ekşi beyaz soğandan tatlı vidalias'a (iri, tatlı, yuvarlak ve açık sarı kabuklu bir soğan çeşidi) kadar yüzlerce çeşidiyle soğanı yemeklere eklemek çok kolaydır. Bu sebzeyi haftalık beslenme düzenine daha fazla dahil etmek aşağıdakiler konusunda insanlara yardımcı olabilir:
İlk laboratuvar çalışmaları, organosülfür bileşiklerinin kanser hücrelerinin çoğalmasını ve büyümesini durdurarak hücrelerin ölmesine neden olabileceğini düşündürmektedir. (Bu çalışmanın henüz insanlarda tekrarlanmadığını unutulmamalıdır, bu nedenle sonuçlar umut verici olsa da etkinin insanlarda aynı olup olmayacağından emin olamayız).
2019 yılında yapılan bir çalışma, her yıl 35 kilo soğan ve diğer allium sebzeleri tüketmenin kolorektal (kalın bağırsak) kanseri riskini neredeyse %80 oranında azaltabileceğini ortaya koymuştur. Ulusal Soğan Derneği'ne göre Amerikalıların çoğu yılda yaklaşık 22 kilo soğan tüketmektedir.
Ek çalışmalar, soğan açısından zengin bir diyetin riski azaltabileceğini göstermektedir:
Soğan, antioksidan özelliklere sahip doğal bitki maddeleri olan 25'ten fazla farklı flavonoid içerir. Ayrıca, sağlıklı bir bağışıklık sistemini destekleyen bir diğer önemli antioksidan olan C vitamini bakımından da zengindirler. Antioksidanlar, enflamasyona neden olan ve kanser, diyabet ve kalp hastalığı gibi kronik hastalıklara katkıda bulunan serbest radikallere karşı koruma sağlar.
Maksimum antioksidan faydası için, sebzeye rengini veren antosiyanin adı verilen flavonoidlere sahip olan renkli kırmızı soğanlar tercih edilmelidir. Araştırmalar soğanın dış katmanlarının en yüksek flavonoid konsantrasyonuna sahip olduğunu gösterdiğinden, kabuğunu çıkarırken mümkün olduğunca bu kısım tutulmaya çalışılmalıdır.
Soğanda bulunan bir diğer flavonoid olan kuersetin, özellikle obezite ve metabolik sendrom yaşayan kişiler için kalp sağlığına yönelik birçok fayda sunmaktadır. Metabolik sendrom, kalp hastalığı riskini artıran aşırı kilo, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve yüksek kan şekeri gibi risk faktörlerinin bir kombinasyonudur.
Soğanın ayrıca kalp krizi ve felce neden olan kan pıhtılarını önlemeye yardımcı olabilecek kan inceltici yeteneklere sahip olduğu görülmektedir.
Kuersetin zaman içinde kan dolaşımında biriktiğinden, sürekli soğan tüketmek daha fazla antioksidan fayda sağlayabilir. Farklı çalışmalar, daha fazla soğan yemenin aşağıdakilere yardımcı olarak kalp sağlığını iyileştirebileceğini göstermektedir:
Soğandaki antioksidanlar, yaşlanmayla birlikte sıklıkla ortaya çıkan kemik kaybını ve osteoporozu da azaltabilir. Antioksidanlar sağlıklı hücrelere zarar veren ve yaşlanma sürecini hızlandıran stresi en aza indirir.
Soğan suyunu yudumlamak kulağa iştah açıcı gelmeyebilir ancak 2016 yılında yapılan bir çalışmada, sekiz hafta boyunca her gün 85 gram soğan suyu içen orta yaş ve menopoz sonrası sağlıklı kişilerde kemik kaybının daha az olduğu ve bu kişilerin kemiklerinin daha güçlü olduğu bulunmuştur. Başka bir çalışma, günde bir soğan yiyen 50 yaşın üzerindeki kadınlara soğanın şöyle faydalar sağlayabileceğini öne sürmektedir:
Kuersetinin antibakteriyel özelliklere sahip olduğuna dair bazı kanıtlar vardır ve soğanı en az üç ay boyunca depolamak kuersetin seviyelerini artırır. 2018 yılında yapılan sistematik bir çalışma, soğan tüketmenin E. coli enfeksiyonlarına neden olan bakterilerin büyümesini yavaşlatabileceğini veya durdurabileceğini ortaya koymuştur:
Soğan zengin bir prebiyotik ve lif kaynağıdır. Bağırsak bakterileri çözünmeyen veya sindirilmemiş lifleri parçalayarak fermantasyona neden olur. Bu şekilde soğan, bakteriler için prebiyotik veya besin kaynağı görevi görerek sindirime yardımcı olur.
Ne yazık ki bu fermantasyon gaz ve şişkinliğe de neden olabilir. Pişmiş soğanın sindirimi daha kolaydır ve çiğ soğana göre sindirim sorunlarına yol açma olasılığı daha düşüktür.
Orta boy 150 gram soğanda yaklaşık olarak:
Besin açısından orta boy bir soğanda:
Soğan suyu da dahil olmak üzere soğan takviyelerini internetten ya da marketlerden bulmak mümkündür ancak sebzenin kendisini tüketmek soğandan daha fazla sağlık faydası alınmasını sağlar. Mümkün olduğunda besinleri gıdalardan almak her zaman en iyisidir.
Vücut soğan yemenin sayısız sağlık faydasını takdir etse de çevredekiler bu duruma burun kıvırabilir çünkü sülfür bileşikleri nefesi ve teri bir miktar kokutabilir. Çiğ soğan yerine pişmiş soğan yemek bu konuda yardımcı olabilir. Soğanları sotelemek, karamelize etmek, kızartmak veya pişirmek sülfür içeriğini azaltır. Yemekten sonra nefesi tazelemek için nane şekeri yemek veya mentollü sakız çiğnemek iyi bir tercih olabilir.
Gebe Okulu Nedir?
Vertebroplasti Nedir? Hangi Durumları Tedavi Eder? Yan Etkileri Nelerdir?
Lisfranc Yaralanması Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Açık Redüksiyon ve İç Sabitleme (ORIF) Nedir? Kimlere Uygulanır? Faydaları Nelerdir?
Bilek Ağrısı Neden Olur? Nasıl Tedavi Edilir?
Osteoporoz Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Bacak Kırıkları Neden Olur? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Bilek Kırıkları Neden Olur? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Subungual Hematom Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Medial Tibial Stres Sendromu Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?