Osteoporoz ya da halk arasındaki tabiri ile kemik erimesi, düşük kemik kütlesi ve kemik mikro yapısının bozulması sonucu kemik kırılganlığının ve kırık olasılığının artmasına neden olan bir iskelet sistemi hastalığıdır. 50 yaşın üzerinde her üç kadından birini ve beş erkekten birini etkilemektedir. Herhangi bir bulgu vermeden önce, düşük kemik mineral yoğunluğu ile karakterizedir.
Kemik erimesi teşhisinde, Dual Enerji X Ray Absorbsiyometri (DEXA) yöntemi kullanılır. Elde edilen kemik mineral yoğunluğu ölçümü ve kırık varlığına göre kesin teşhis konulmaktadır. DEXA dünyada en yaygın olarak kullanılan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından da osteoporoz teşhisinde altın standart olarak önerilen tekniktir. DEXA ölçümleri ile hastalığın tanı ve takibi yapılabilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü, kemik mineral ölçümü değer aralığını belirlemiştir. Bu değer aralıkları şunlardır:
Birçok hastalıkta olduğu gibi osteoporozun oluşumunda da genetik yatkınlık önemlidir. Bunun dışında osteoporozun oluşumunda rol oynayan faktörler bulunur.
Bunlar;
Yaş ilerledikçe osteoporoz riski artmaktadır. Özellikle kadınlarda 65 yaş üzerinde ve erkeklerde 70 yaş üzerinde sık rastlanmaktadır.
Osteoporoz; kemiklerin zayıflamasına ve kırılmaya yatkın hale gelmesine yol açan bir hastalıktır. Bu hastalıkta, kemiklerin hem yoğunluğu azalmış hem de kalitesi bozulmuştur. Kemik kaybının sessizce ilerlediği bu hastalığın çoğu kez kırıklar oluşmadan farkına varılamamaktadır.
Dünyada yaygın görülen bir iskelet sistemi hastalığı olan osteoporoz, özellikle menopozdan sonra kadınlarda görülmekle birlikte erkeklerde, çocuklarda, ileri yaşta ise her iki cinste de görülebilmektedir. Kırıklar en sık omurga, el bileği, kalça ve üst kol kemiğinde omuza yakın bölgede görülür. Hafif yaşanan düşme veya çarpmadan sonra oluşabilir. Osteoporoz hastalarında ortaya çıkan boy kısalması da hastalığın tanımlanmasında önemli bir ipucu olarak karşımıza çıkmaktadır.
En ciddi osteoporotik kırık kalça kırığı olup, daha ileri yaştaki kişilerde görülür ve yaşamı ciddi şekilde tehdit etmektedir. Osteoporoz hastalığında sırt ağrıları, duruş bozuklukları, düşme riskinde artış, oluşan kırıklar ile hastaların yaşam kaliteleri ve yaşam süreleri de olumsuz yönde etkilenmekte ve önemli sağlık harcamalarını gerekli kılmaktadır.
Hormon replasman tedavisi (HRT) de osteoporoz tedavisi için başvurulan yöntemlerden birisidir. Çok sayıda kadın üzerinde yapılan araştırmaların sonucuna göre tedavide HRT’nin rolü yakın zamanda yeniden değerlendirilmiştir. Kemik üzerinde olumlu etkileri olan ve menopoz bulgularının tedavisinde de kullanılan hormon replasman tedavisinin yanında osteoporoz tedavisinde kullanılan daha etkili ve hormonal olmayan başka tedaviler de bulunmaktadır.
Osteoporoz, yani kemik erimesinden korunmak ya da en az hasarla etkilenmek için yapılması gereken temel bazı şeyler aşağıda sıralanmıştır:
Gebe Okulu Nedir?
Vertebroplasti Nedir? Hangi Durumları Tedavi Eder? Yan Etkileri Nelerdir?
Lisfranc Yaralanması Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Açık Redüksiyon ve İç Sabitleme (ORIF) Nedir? Kimlere Uygulanır? Faydaları Nelerdir?
Bilek Ağrısı Neden Olur? Nasıl Tedavi Edilir?
Osteoporoz Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Bacak Kırıkları Neden Olur? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Bilek Kırıkları Neden Olur? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Subungual Hematom Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
Medial Tibial Stres Sendromu Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?