Umudunuzu Koruyarak Psikolojik Bağışıklığınızı Artırın

  • Ana Sayfa
  • Umudunuzu Koruyarak Psikolojik Bağışıklığınızı Artırın

Dünyayı saran salgın nedeniyle insanlar günlük rutinlerden uzaklaşmakta. Bu durum kişilerde korku, tedirginlik ve huzursuzluk hissi doğurmakta. Uzmanlar bu süreçte hem fiziksel hem de psikolojik bağışıklığı güçlü tutmanın önemine vurgu yapıyor.

Özel Medicabil Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Ruhullah Güney Faal, pandemi günlerinde psikolojik bağışıklığı güçlü tutmanın yolları hakkında tavsiyelerde bulundu. Uzm. Psk. Faal, “Her bireyin kendine has, uzun yıllar alan bir süreçle şekillendirdiği kodları, temel inançları, büyük ölçüde standarda oturtulmuş bir yaşam senaryosu vardır. İnsanlar standart dışı olay ve durumlarla karşılaştığında tedirgin ve huzursuz olan, korkan canlılardır” dedi.

İnsanların yaşam rutinlerinin bozulduğunda, beyin hücrelerindeki bağlantılarında büyük değişikliklere gitmek durumunda olduğunu ve beynin bunun için büyük bir enerji harcadığını vurgulayan Uzm. Psk. Faal, “Yeni nöronal bağlantılar yeni bir nöroplastisite demek yani beyin yeni bağlantılar oluştururken, eski bağlantıları büyük ölçüde buduyor. Beyin bu işlemi hayatta kalma arzusu ile hızlı bir şekilde yapması için limbik sisteme ihtiyaç duymakta. Bu da belirli bir süre korku ve kaygı gibi temel duyguların yoğunlukla yaşanmasına yol açmakta. Unutmamak gerekiyor ki bizler buzul çağını ve daha birçok felaketleri atlatan insanların devamıyız. Beynimiz büyük bir uğraş içinde, en kısa zamanda bu sürece de adaptasyonunu sağlayacaktır. Fakat bu bilgi, tedbirsizliği değil tedbiri beraberinde getirdiğinde kişi güvende ve huzurlu hissedecektir” diye konuştu.

“Medya perhizi yapın"

İnsanların kendi fizyolojilerine güvenmeleri gerektiğini söyleyen Uzman Klinik Psikolog Ruhullah Güney Faal “Var olan hijyen kurallarına uyup, sosyal mesafeyi koruyup, zorunlu olmadıkça toplu alanlara girmeyiniz. Gerekli tedbirlerinizi aldıktan sonra, bağışıklık sisteminizi güçlü tutmaya gayret edin. Beyin hücrelerinize ve kendi fizyolojinize güvenin, çünkü vücudunuz sizi koruyup, hayatta tutmak için 7/24 çalışmakta. Hem bedeniniz hem de beyniniz en kısa zamanda bu duruma adaptasyon sağlayacaktır. Sizin de bu süreçte bilgi kirliliğinden uzak durmanız gerekmekte. Karşılaştığınız her yeni yanlış bilgi beynin işini zorlaştırmakta, süreci uzatmakta ve limbik sistemin aktivitesini artırmaktadır. Bu da korku ve kaygının yaygın hale gelmesine sebebiyet vererek, uyku düzensizliği, iştah bozukluğu ve en nihayetinde bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açacaktır. Bu yüzden bilgiyi resmi kaynaklardan edinip, bir süre medya perhizi yapmanızda fayda olacaktır” dedi.

“Ailenizle kaliteli vakit geçirin”

Salgın sürecini evde geçiren kişilere tavsiyelerde de bulunan Uzm. Psk. Faal şunları söyledi; “Bu sürecin getirilerinden birisi de evde bolca vaktimizin olması. Bu vakti eşiniz, çocuklarınız ve aile bireylerinizle keyifli ve kaliteli kılmak adına, filmler izleyebilir, çocuklarınıza masal okuyabilir hatta hep birlikte sesli kitap okumaları yapabilirsiniz. Bu zaman diliminde hobiler hakkında konuşup, ebeveynlerin rehberlik ettiği bir süreçle ilgili hobi edinimini sağlamak ve uygulamaya koymak, sosyal birlikteliği artıracak, aile arasındaki bağları rehabilite edecek ve psikolojik bağışıklığı kuvvetlendirecektir. Salgın süreci bittiğinde gidilecek yerlerin gezi planını yapmak, umut duygusunun var olduğu konuşmalar gerçekleştirmek, psikolojik bağışıklığı artıran en önemli duygu olan umudu muhafaza etmek ve süreci daha güven hissiyle geçirmek adına önemlidir. Eminim ki bu salgın süreci geçecektir ve bunu en az zararla geçirmek için umudunuzu koruyun ve esenlikle evde kalın.”